Friday, March 28, 2008

P. Haavikko 2

Dedem, Kraldı, bildiğiniz gibi
deliydi de
herkesin içinde (?) şiir yazardı

Savaş istiyorsunuz,
buyurun savaş

Dimdik yürürsünüz,
askerler gibi, taarruzdan önceki histeriyle
Histeri hiç iyileştirilemeyen bir hastalık,
histerik olan da kazanandır, vazgeçemeyen

Konuşmak anlamsız, şiir okuyayım:
Öyle yoğun ki sis, su köprüden görünmüyor.

Çiçekler coşmaya başladı,
anlamsızca ölüverecekken.

P. Haavikko

Emin olun,
ta kendisiydi,
başkası değil
bizzat tanışmıştınız

Dünya,
birinin dediği gibi müphem ve
kinayeli bir varlık da değil,
çok eski ayinlerle işi olan,

işte bu yüzden, adını söyleyince
hiçbirşey anlayamadınız
hızlı konuşur zira, herşeyi
bir çırpıda deyiverir.

Thursday, March 06, 2008

fsntng

kompartmanlarında uzun uzun
sevişilen bir kara tren gibiydin
çok severdik seni,
hep sendeydik,
kedilerimizle geldikçe
ağrılarımız hafiflerdi, değil mi?

körüklü otobüslerce taşındım
en çarpık çatılarda kaybettim
haritaların izdüşümündeki tatsız rengi
şimdi kuzeye uzanıyorum biraz izninizle
ara(ba)yı soğutmak için

çiziklerimle rahat bırakın beni, bütün dünyaya basketbolu
sevdirmeden ölmeyeceğim, çadırda geçireceğim bu yılbaşı tatilimi
en büyük en gerekli en sağlıklı
engerek yılanlarından öcümü alacak
kayalıkların y'anal yüzeylerinde volta atan
denenmiş-az pişmiş escargot'lar

kendinizi bu loş karanlığa atın ki
adi söz düellolarında kalmayın
kaybetmeyelim sizi ki
sürsün fa-son-tan-go-go-muz

dünden sana

- Yarın nasıl olmalısın, biliyor musun?
- Artık şehir hatları daha ince, daha güzel...
-Suyun kokusuna da hasret insanlar artık
-Sense korkuyorsun ondan
çöle meylediyorsun,
çöl uzak

Ivalo

çoğunlukla, işbirliğindeydiniz
birden ışıklar açılır
farkedilirdiniz
hatalarınız düzeltilmeden
yakalanıverirdiniz

Biz de hep aldanırdık
hesap tutamamanın cezası
kayıtsız kalmanın bedeli
ve
eşitsizliği kabullenmenin yorgunluğu
susmanın diyeti

hiçbiri azaltmadı da,
yokluk duyurdu sesi
kendimize
bizi

04.02.2008, köprü

durup kalkan bir araba gibi, yavaşlamayı
emniyet sayarak seyrediyoruz

sadece bana alkış tutanların eşliğinde
hızlanabiliyoruz

kubbemin kurşunları çalınıyor,
üşüyor revnaklarım
son cemaat yerime
musallalar yerleştiriliyor

sularım durgunsa da
ben deliyim, y'akarım
siz beni büyük sayın
ben harfler kadarım

Z-F

YILLAR SONRA ESKİ BİR "ARKADAŞ"LA KONUŞABİLENLER
GEÇMİŞE DÖNÜK HİÇBİR ACI TAŞIMAZLAR ZATEN

GÖZÜM KARARDIKÇA YAZDIM
AYDINLANSIN DİYE

b'eşlik

dört eşit çantasınız
dört yırtık naylon tobra
dört odalı bir ev
bir ağaç
bir yer
bir gök
bir çizgi
olamadınız

ve yırtıldıkça seviniyorsunuz

01.12.07, 02:35 express

Geceleriniz aynıdır sanırım
delişmen rüyalarda
tazeler kovalarsınız
yan yatmış başınız
yine de mağrur,
bu bir dokunma hissi yaratır
-inanın
sözden ötesini görebiliyor
öteye geçebiliyorsanız sözden
bu gece
gecelerimiz aynı olsun